Bağdat Caddesi Tarihi

Bağdat Caddesi’nin varlığı Bizans İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Bölge’nin Bağdat Caddesi ismini alması ise Osmanlı döneminde gerçekleşir. İstanbul’un fethinden önce Bizans döneminde bölge, Anadolu’ya bağlanan bir yol olarak ticaret kervanları ve orduların geçişi için kullanılırdı. İstanbul Osmanlı Devleti’ne geçtikten sonra bölge Osmanlılar için de son derece önemliydi. Osmanlı orduları Anadolu’ya yapılacak seferler öncesi günümüzde var olmayan Haydarpaşa Çayırı’nda toplanır ve seferler için burada hazırlanırdı.

Bölgenin Bağdat İsmini Alması
Bağdat Caddesi ismi bölgeye padişah IV. Murat zamanındaki bir gelişme ile konur. Bağdat’ı Irak’tan geri alabilmek için Osmanlı orduları sefere çıkar. Bu seferden zaferle dönülür ve bu zaferin şerefine Bağdat’a sefere giderken ki kullanılan yolun ismi Bağdat olur ve bölge Bağdat yolu şeklinde anılır.
1850 yıllarına kadar sefer yolu olarak kullanılan bölgede yerleşim pek görülmemiştir. Yolun her iki tarafı boş ve ekili alanlardan oluşmaktaydı. 1860’lı yıllardan sonra bölgede buharlı gemi ve banliyö tren seferlerinin başlamasıyla bölgedeki istasyonların çevresinde konutlar ve ticari merkezler oluşmaya başladı. Bu konut ve merkezler ise gelişmeye başlayarak mahalli birimleri oluşturdu.

Bağdat Caddesi İstanbul’un en popüler bölgelerinden birisidir.

Bölgeye maddi gücü yüksek kesimin yerleşmesi ise Osmanlıların son dönemlerine rastlamaktadır. II. Abdülhamit döneminde padişaha yakın oturmak isteyen devlet görevlileri, paşalar ve zengin tüccarlar Kadıköy’de köşk, arazi, konak gibi konutlar yaptırmaya başlamıştır. Günümüzde bazılarının halen kullanıldığı konutlar ile Bağdat yolu II. Abdülhamit dönemindeki gelişmeler ile o dönemden itibaren ekonomik seviyesi yüksek kesimin yerleşim alanı olarak ün salmaya başlamıştır.

Bağdat Yolu’nun Bağdat Caddesi Olması
Bağdat Caddesi ismi 1920’li yıllarda ortaya çıkmıştır. O dönemin İstanbul Belediyesi Kurbağalıdere – Kızıltoprak arasını Bağdat yolu; Kızıltoprak – Pendik arasını ise Bağdat Caddesi ismi olarak değiştirmiştir. 1930’lara kadar dar ve tozlu Bağdat Caddesi, plajların açılması ile sayfiye yeri olarak kullanılmış, plajların yanı sıra Bağdat Caddesi gelişimini hızlandıran gelişme ise tozlu yolların asfaltlanması olmuştur.
O zamanlardaki gençler tarafından caddede gezinme anlamında kullanılan asfalta çıkmak tabiri kullanılırdı. 1935 yılından sonra cadde üzerinde tramvay hatları geçirildi ve cadde genişletilerek etrafındaki arazilere küçük villalar inşa edildi.
Ülkemizin kalkınması ile dünyanın globalleşmesinden dolayı Bağdat caddesi de 1940’lı yıllardan itibaren büyük bir değişime girmiştir. Lüks mağazaları, galerileri, lokantaları ve zarif vitrinleriyle seçkin bir bölge olan Bağdat caddesi, seçkin mağaza ve bireysel mekanlarıyla şehrin en gözde mekanlarından biri olmaktadır.

Bağdat Caddesi, alışveriş mağazalarından kafelerine, modaevlerinden sahiline kadar sunduğu birçok farklı seçeneğin yanında dünya mutfağında da iddialı. Japon’undan Meksikalısına Amerikan’ından İtalyan’ına kadar  birbirinden başarılı restorantları Bağdat Caddesinde rahatlıkla bulabilirsiniz.